Ferhat SAYIM
Konusu
MENA terimi Middle East and North Africa'nın kısaltması olarak özellikle yabancı literatürde çoktan yerini almış, başta Dünya Bankası olmak üzere bir çok uluslararası kuruluş tarafından kullanılan bir bölge tanımlamasıdır. Türkçe yayın çok fazla olmamakla birlikte MENA tanımlaması ve ülkelerine ilişkin oldukça fazla, yabancı yayın bulunmaktadır. İsrail hariç büyük çoğunluğu Arap veya İslam vasıfları ile ön plana çıkan bölge ülkeleri arasında; Bahreyn , Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir, Cibuti, Fas, Filistin, Irak, İran, Katar, Kuveyt, Libya, Lübnan, Mısır, Suriye, Suudi Arabistan, Tunus, Umman, Ürdün, Yemen ve İsrail yer alır.
Son on yılda meydana gelen ekonomik yapı değişimleri ve özellikle 2008’de başlayan krizin sonrasında çok konuşulan "Üretim Merkezlerindeki Güney Asya'ya Kaymalar", "Çin'in Afrika Ülkelerine Açılımı ve Kurduğu Ortaklıklar", "Türkiye'nin Ortadoğu Açılımları", "Türkiye'nin Afrika Ülkelerine Açılımı" gibi konular bölgeye ilişkin bu çalışmanın planlanmasında ana etmen olmuştur. Bu kitabın planlaması ve bölümlerin yazımına başlanması bölgedeki olaylar başlamadan yaklaşık dokuz ay öncesine dayanmaktadır. Bu yönüyle iyi bir hazırlık safhasından geçildiği ifade edilebilir. Son zamanlarda bölge ülkelerindeki gelişmeler kitabın planlamasının ve zamanlamasının yerindeliğini ortaya koymuştur.
İçerik ve Bulgular
MENA, İngilizcede "Middle East and North Africa" yani Orta Doğu ve Kuzey Afrika kelimelerinin baş harflerinin bir araya getirilmesi suretiyle elde edilen bir kısaltmadır. MENA bölgesi olarak isimlendirilen ve İsrail hariç büyük çoğunluğu Arap veya İslam vasıfları ile ön plana çıkan bölge ülkeleri; Mısır Arap Cumhuriyeti, Ürdün, Lübnan, Fas, Tunus, Cezayir, İran, Yemen Cumhuriyeti, Suriye Arap Cumhuriyeti, Irak, Suudi Arabistan, Katar, Umman, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Bahreyn, Libya, Cibuti, Filistin (Batı Şeria ve Gazze) ve İsrail’den oluşmaktadır. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP-United Nations Development Programme) yaptığı sınıflandırmada ise bu ülkelere ek olarak Somali ve Sudan da dahil edilmektedir. Bu tanımlamalar yanında MENA ülkeleri sahip oldukları doğal kaynaklar ve nüfus açısından da kendi içinde üç kısma ayrılmaktadır. Bunlar sırasıyla;
1.Doğal kaynaklar bakımından fakir ve yüksek nüfuslu,
2.Doğal kaynaklar bakımından zengin ve yüksek nüfuslu,
3.Doğal kaynaklar açısında zengin, nüfusu yetersiz,
olarak sınıflandırılır. Cibuti, Mısır, Ürdün, Fas, Tunus, Lübnan ve Filistin birinci grup, Cezayir, İran, Irak, Suriye ve Yemen ikinci grup, Bahreyn, Kuveyt, Libya, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliği’de üçüncü grup ülke tanımına girerler.
MENA bölgesinin, hem doğal kaynaklar hem de jeopolitik açıdan dünyada önemli bir konumu vardır. 400 milyonun üzerinde nüfusa sahip olan bölge, dünya nüfusunun yaklaşık %5’ini bünyesinde barındırır. Bölgenin yıllık nüfus artış hızı dünya ortalamasının üzerindedir. MENA ülkelerinde yıllık nüfus artış hızı 1950–1975 yılları arasında %2.5, 1975–2000 yılları arasında ise %2.75’tir. Aynı yıllar içerisinde ise dünyada nüfus artış hızı %1,9 ve %1,6 oranlarında seyretmiştir. Bu verilerden de anlaşılacağı gibi dünya nüfus artış hızının düşme eğiliminde olduğu bir dönemde MENA bölgesinde nüfus artış hızı yükselmiştir. Bölgede nüfus artış hızına bağlı olarak km² başına düşen kişi sayısı da her yıl artmaktadır. 1970 yılında 14, 1980’de 19, 1990’da 25, 2000’de 31 ve 2008’de 38 kişiye ulaşmıştır. 2008 yılında km² için dünya ortalaması 52 kişi olmuştur. Hızlı nüfus artışının ortaya çıkardığı en önemli sorun yüksek işsizliktir. Bölge diğer bölgelerle kıyaslandığında işsizlik oranı bakımında daha yüksek bir işsizlik oranına sahiptir. 2000 yılında işsizlik oranı MENA bölgesinde %14.3 iken, 2010 yılında ise işsizlik oranı %10,3’e düşmüştür. Bu düşüşte fiyatlara bağlı olarak yükselen petrol gelirleri en önemli etken olarak gösterilebilir. 2010 yılı için dünya ortalaması %6,5’tir. İşsizlik oranı açısından bu olumsuzluğa karşın MENA, geniş coğrafyasında sahip olduğu enerji kaynakları ile dünyanın en hassas ve ilgi çeken bölgesidir. Bölge dünya petrol rezervlerinin %60’dan fazlasına, doğal gaz rezervlerinin de %45’ine sahiptir. OPEC üyesi 12 ülkenin sekizi MENA bölgesinde yer almaktadır.
Özellikle 2008’de başlayan krizin sonrasında çok konuşulan "Üretim Merkezlerindeki Güney Asya'ya Kaymalar", "Çin'in Afrika Ülkelerine Açılımı ve Kurduğu Ortaklıklar", "Türkiye'nin Ortadoğu Açılımları", "Türkiye'nin Afrika Ülkelerine Açılımı" gibi konular bölgeye ilişkin bu çalışmanın planlanmasında ana etmen olmuştur.
Bu çalışma onbir bölümden oluşmaktadır. Her bölümde bölge ekonomisinin bir yönü derinlemesine ele alınmıştır. Bu bölümlerin neleri içerdiğine ilişkin kısa bilgiler aşağıda sıralanmıştır.
“MENA Bölgesinde Uygulanan İktisat Politikalarını Belirleyen Faktörler” adlı bölümde, Hamdi GENÇ, İkinci Dünya Savaşı sonrasında bölgede uygulan iktisat politikalarının şekillenmesinde etken olan Arap sosyalizmi, devletçilik, askeri kaygılar ve anayasalar gibi konuları ele almaktadır. Bu şekilde devlet yapıları itibariyle birçoğu çok eski olmayan bölge ülkelerinin günümüze yansıyan sosyo ekonomik yapılarının temelleri ortaya konmuş olmaktadır.
“MENA Bölgesinde Ekonomik Büyüme” bölümünde Mehmet ADAK, bölge ülkelerinin 1970’lerden günümüzde kadar ekonomik büyümelerini incelemiştir. Çalışmada bölgede bulunan ülkeler iki grupta sınıflandırılmıştır. Birinci grupta gelişmekte olan ülkeler yer almaktadır. Bu ülkeler petrol kaynakları açısından çok zengin olmadıklarından 1970’lerin ortalarından itibaren turizm ve hizmet sektörüne yönelmeye çalıştıklarından bahsedilebilir. Bölgede yer alan petrol ihracatçısı ülkeler ise yüksek kişi başına gelir düzeyleri ile tüm MENA bölgesi gelir düzeyini yukarıya çekmektedirler. Ayrıca Adak, her bir ülke için yaptığı incelemede ülkelerin toplam üretim, fert başına gelir, tarım, sanayi, hizmet sektörlerinin katma değer büyümeleri, sabit sermaye birikimi, ithalat, ihracat, doğrudan yabancı sermaye yatırım, iş gücü ve enerji üretim gelişimlerini de özetlemiştir.
“MENA Bölgesinde Emek Piyasası ve İstihdam Yapısı” bölümünde Orhan KOÇAK ve Ersin KAVİ, bölge nüfusunun demografik özelliklerini inceledikten sonra emek piyasasını ele almaktadırlar. Ayrıca, MENA bölgesinde işgücünün yapısı, kadın ve erkek işgücünün miktarı ve işgücüne katılım oranları, işgücü içindeki gençlerin oranı, yabancı işgücü gibi konular üzerinde durmaktadırlar. Koçak ve Kavi, bunlar yanında bölge ülkelerinde kamu ve özel kesimin istihdamdaki payını, kayıt dışı istihdam ve işsizlik sorununu da incelemektedirler.
“MENA Ülkelerinde Girişimcilik” bölümünde Koçak ve Kavi, bölgenin sahip olduğu iktisadi sistemin girişimcilik üzerindeki etkisini inceledikten sonra bölge ülkelerinde var olan iktisadi sistemleri farklı kategorilerde ele alarak ayrışan bu yapıların girişimcilik üzerindeki etkilerini yapılmış araştırmalara dayalı olarak ortaya koymuşlardır. Çalışmada ayrıca, girişimciliğin önemi ve ekonomik gelişme üzerindeki etkisi, MENA ülkelerinde yaşayan gençlerin ülkelerindeki girişimcilik ortamını algılamaları ve bu ülkelerdeki firma yapıları da değerlendirilmiştir.
“MENA Bölgesi Doğal Kaynakları” bölümünde İlyas SÖZEN, bölge ekonomisinin can damarı olan petrol ve doğal gaz gibi enerji kaynaklarını ele almaktadır. Bölge ülkeleri, dünya enerji arzının yarısından fazlasını tedarik edildiği fosil yakıt olan petrol rezervinin üçte ikisine, doğalgaz rezervinin ise yarısına sahiptir. Bu iki enerji kaynağının MENA bölgesinde büyük miktarlarda bulunması, hem bölgenin stratejik önemi hem de bölge ülkelerinin ekonomik gelişimleri üzerinde etkilidir. Sözen, ayrıca petrol ve doğal gaz dışında MENA bölgesinde çıkarılan kömür, fosfat ve diğer madenleri de incelmesine dahil etmiştir.
“MENA Ülkelerinde Sağlık Ekonomisi” bölümünde Ferhat SAYIM, kamu ekonomisinin önemli bir ayağını oluşturan sağlık harcamalarını ele almıştır. Sağlık harcamaları son yıllarda MENA ülkelerinde giderek artma eğilimindedir. Bu artış hem bölge ülkelerinin yatırımcıları hem de yabancı yatırımcılar için yeni fırsatları gündeme getirmektedir. Ayrıca çalışmanın bu kısmında bölge ülkelerinde sağlık harcamalarının gayri safi milli hâsıladan aldığı pay ve benzeri makro veriler de ortaya konulmuştur. Bölgeye ilişkin kişi başı sağlık harcamalarını tespit için Dünya Sağlık Örgütünün verileri ve istatistiklerinden yararlanılmıştır. Elde edilen verilere göre bölge ülkelerinin sağlık harcaması ortalaması 2000 yılında 446 ABD dolarından 2007 yılında 649 ABD dolarına yükselmiştir. Dünya ortalaması ise 2007 yılı için 863 ABD dolardır. Yine bu kısımda bölge ülkelerinin herbiri için doktor, hemşire, eczane, yatak sayısı ve diş hekimi sayıları ile bunların nüfusa oranları ve ülkelerin her biri için en son temel sağlık ekonomisi verileri de ortaya konmuştur.
“MENA Bölgesinde Turizm Sektörü ve Turizm Ekonomisi” adlı bölümde Faruk AKIN, öncelikle turizm sektörünün önemine ve istihdam oluşturma potansiyeline işaret etmiştir. Seyahat ve turizm sektörü, dünya çapında kritik önemde olan ve uluslararası ekonomik büyüme ve ilerlemede önemli potansiyel sağlayan ekonomik sektör olarak tanımlanmıştır. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde yoksulluğun azalmasında önemli rol oynayabileceği değerlendirilmiştir. MENA bölgesinde 2009 yılında toplam 68,6 milyon turist gelmiştir ve bu sayı dünya toplam turist sayısının yaklaşık olarak %8’ine denk gelmektedir. Aynı yıl dünyada 852 milyar dolar olan uluslararası turizm gelirlerinin, MENA bölgesinde 51,1 milyar dolar olarak gerçekleştiği ve bu rakamın dünya turizm gelirlerinin yaklaşık olarak % 6’sına denk geldiği ortaya konulmuştur.
“MENA Bölgesinde Bankacılık ve Finans Piyasası” bölümünde, Ferhat SAYIM ve Onur GÜMÜŞ, MENA ülkelerinden verilerini elde ettikleri 16’sının finansal yapıları ve sistemleri hakkındaki bilgileri ortaya koymuşlardır. Yine bu bağlamda finansal kurumlar ve araçları, faizli ve faizsiz bankacılık uygulamaları ve MENA Bölgesi Bankaları ile Türkiye’deki özel ve kamu bankaları arasındaki uyuşmazlıklar da ele alınmıştır. Bölümde ortaya konan ipuçları, bu ülkelerde iş yapmayı düşünen girişimcilere rehberlik edecektir.
“MENA Ülkelerinde Menkul Kıymet Borsaları” bölümünde Mine AKSOY, küresel finansal sistemin ve sermaye pazarının en önemli araçlarından olan Menkul Kıymet Borsalarının bölgedeki temsilcilerini incelemiştir. Bölgenin küresel finansal sistemle yakınlaşması imkanlarını ve projeksiyonunu ortaya koyabilmek için bu inceleme önem arzetmektedir. Zira günümüz yaygın sisteminde para ve sermaye piyasaları önemli yer işgal etmektedir. Aksoy bölgenin küresel finansal sistem içerisindeki yerini, bölgede menkul kıymetler borsasının gelişimini ve bu süreçte karşılaştığı sorunları ülkeler bazlı incelemekte bu ülkelerdeki borsalara ilişkin ayrıntılı bilgiler vermektedir.
“MENA Ülkelerinde Vergi Sistemi ve Politikası” bölümünde İdris SARISOY, kamu harcamalarının kaynağı olan vergilerin ve vergi politikalarının MENA ülkelerinde nasıl uygulandığını incelemiştir. Yapılan inceleme sonucunda bölge ülkeleri, coğrafi olarak aynı bölgede yer alsa da, sahip oldukları vergi sistemi ve izledikleri vergi politikaları açısından birbirine çok yakın olmadıkları sonucuna ulaşılmıştır. Bunun nedeni ise bölge ülkelerinin ekonomik yapılarının ve yönetim şekillerinin birbirinden farklı olmasıdır. Bu bölümdeki güncel vergi sistemine ilişkin bilgiler de bölgede yatırım düşünen girişimciler açısından önem arz etmektedir.
İstiklal Yaşar VURAL ve Sinan SARISOY’un hazırladıkları bölüm “Mena Ülkelerinde Düzenleyici Reformlar” başlığını taşımaktadır. Vural ve Sarısoy hazırladıkları çalışmada bölge ülkelerinin genel durumunu birçok farklı açıdan ortaya koyarak güzel bir değerlendirme yapmışlar ve bunun yanında bölgedeki mevcut ve gerekli görülen düzenleyici reformlara yer vermişlerdir. Çalışmanın bir çok yönden toparlayıcı bir özellik arzetmesi ve yapılması tavsiye edilen düzenlemelere yer vermesi sebebiyle bu bölümü, çalışmanın sonuç kısmına yerleştirmeyi uygun gördük. Vural ve Sarısoy, 1970’li yılların ortalarında başlayan düzenleyici reformlar dalgasının, MENA ülkelerine nasıl yansıdığını incelemektedir. Bu çerçevede düzenleyici reformların MENA bölgesindeki ülkelerde başarısının Doğu Asya ve Pasifik bölgesi, Latin Amerika ve Karayipler bölgesi ve Güney Asya bölgesine göre daha düşük olmasının nedenleri ve sonuçlarını da ele almaktadırlar. Bölgede İşgücü Piyasasına, Kamu Mali Yönetimine, Telekom Sektörüne ve Dış Ticarete yönelik düzenleyici reformlar üzerinde ayrıca durulmaktadır.
Çalışmada yer alan her bölüm bize MENA bölgesinde bugün yaşanmakta olan siyasi çalkantılar ve değişimin temellerine ilişkin ipucu vermektedir. Bölge ülkelerinin iktisadi sistemlerinin ve gelir dağılımlarının toplumsal yansımalarında ülkelerin siyasi rejimlerinin payı elbette büyüktür. Bölge ülkelerinin içinde yaşadığı iktisadi çerçevenin kendi tercihleri olmadığı hatta uluslar arası güçlerin yönlendirmesinin sonucu olduğunu ifade edenler de bulunmaktadır. Dolayısıyla değişim taleplerinin temelinde toplumsal baskıların dışında ulus- lararası güçlerin politika değişikliklerinin de etkili olduğu ileri sürülebilmektedir. Ancak bu çalışmada böyle bir bakış açısından uzak durulmuştur. Çalışmada, akademik bir bakış açısıyla bölge ülkelerinin içinde bulundukları iktisadi yapılar, sebep-sonuç ilişkisi çerçevesinde ele alınmaya çalışılmıştır. Tarihsel süreçteki ve günümüzde yaşanan olaylar ortaya çıkarmıştır ki, krizler aynı zamanda büyük fırsatları içermektedir. Bu yönüyle krizlerle anılan ve dünyanın gündemine oturan bölgeye ilişkin bu çalışma hem zamanlama açısından hem de içerik açısından önem arzetmektedir. Çalışmamızın, lisans ve lisansüstü öğrencileri yanında genel okuyucu ve krizleri fırsat olarak değerlendirmek isteyen girişimci çevrelerle ile dış ilişkiler bürokrasisine katkı sağlayacağını umuyoruz.
İçindekiler
1 MENA BÖLGESİNDE UYGULANAN İKTİSAT POLİTİKALARINI BELİRLEYEN FAKTÖRLER 20
1.2. MENA Ülkelerinde Uygulanan İktisat Politikalarının Belirleyicileri21
1.2.1. Mısır ve Arap Sosyalizmi Düşüncesi21
2 MENA BÖLGESİNDE EKONOMİK BÜYÜME 29
2.4. FİZİKSEL SERMAYE BİRİKİMİ 34
2.5. KİŞİ BAŞINA GELİR ARTIŞLARI 35
2.6. MENA BÖLGESİNDEKİ GELİŞİM 36
2.7. MENA BÖLGESİNDE ÜLKESEL GELİŞİMLER 41
2.7.10. Birleşik Arap Emirlikleri49
2.7.12. Suriye Arap Cumhuriyeti51
3 MENA BÖLGESİNDE EMEK PİYASASI ve İSTİHDAM YAPISI 63
3.2. MENA Bölgesi’nin Ekonomik ve Sosyal Yapısı64
3.2.2. Emek Piyasası ile İlgili Demografik Özellikler67
3.3. MENA Bölgesi’nin Emek Piyasası Özellikleri72
3.3.2. Mena Emek Piyasası Düzenlemeleri74
3.3.3. Mena Bölgesinde İşgücünün Yapısı75
3.3.4. İşgücünde Kadınların Durumu 78
3.3.5. İşgücünde Gençlerin Durumu 79
3.3.6. İşgücünün Hareketliliği83
3.4. MENA Bölgesinde İstihdamın Yapısı85
3.4.2. Enformel Sektörün Durumu 86
3.5. Değerlendirme ve Sonuç 89
4 MENA ÜLKELERİNDE GİRİŞİMCİLİK 92
4.2. Girişimcilik İle İlgili Genel Bilgiler 93
4.2.3. Girişimciliğin Ekonomik Gelişmeye Katkısı94
4.3. MENA Bölgesine Girişimcilik Yönüyle Genel Bir Bakış 95
4.3.2. Girişimcilik Yönüyle Firma Yapılarının Mevcut Durumu 97
4.3.3. Mena Ülkelerinde Girişimcilikte Karşılaşılan Engeller100
4.3.4. Eğitim Sistemi Ve Girişimcilik Eğitimi103
4.3.5. Dünya Finans Piyasalarındaki Düzenlemelerinin Bölgedeki Girşimciliğe Etkisi104
4.3.6. MENA Bölgesinde Girişimcilik Ve İnovasyon İlişkisi105
4.3.7. İş Yaratma Ve İstihdam Etkisi106
4.3.8. Mena Ülkelerinde Girişimciliğin Yaş Ve Cinsiyete Göre Dağılımı109
4.3.9. Bilgi İşlem Ve İletişim Teknolojileri Ve İnternet’in Girişimciliğe Katkısı111
4.4. MENA Ülkelerinde Girişimcilik Durumu 112
4.4.1. Ekonomisi Petrole Dayalı Ülkelerde Girişimcilik Durumu 113
4.4.2. Ekonomileri Hassas Olan Ülkelerde Girişimcilik Durumu 117
4.4.3. Ekonomileri Zayıf Olan Ülkelerde Girişimcilik Durumu 120
4.5. Değerlendirme ve Sonuç 122
5 MENA BÖLGESİ DOĞAL KAYNAKLARI 126
5.2. MENA BÖLGESİ DOĞAL KAYNAKLARI 129
5.3. DOĞAL KAYNAKLAR VE KÜRESEL EKONOMİK KRİZ 150
6 MENA ÜLKELERİNDE SAĞLIK EKONOMİSİ 160
6.2. BÖLÜM MENA’DA SAĞLIĞA İLİŞKİN RAKAMLAR 161
6.2.1. Ulusal Sağlık Hesaplarının Gerekliliği161
6.2.2. Kamu Sağlık Harcamalarının GSMH İçindeki %Payı163
6.2.3. Kamu Sağlık Harcamalarının Toplam Sağlık Harcamaları İçindeki % Payı164
6.2.4. Kamu Sağlık Harcamalarının Toplam Kamu Harcamaları İçindeki % Payı167
6.2.5. Sağlık Harcamalarının Toplam GSMH İçindeki % Payı170
6.2.6. Mena Bölgesinde Kişi Başı Sağlık Harcamaları172
6.3.15. Birleşik Arap Emirlikleri180
7 MENA BÖLGESİNDE TURİZM SEKTÖRÜ-TURİZM EKONOMİSİ 190
7.2. MENA Bölgesinde Turizm 191
7.3. MENA Bölgesinde Turizmin Ekonomik Etkileri194
1.3.1.Turizmin MENA Ülkelerinin GSMH’sı İçindeki Yeri ve Önemi194
1.3.2.Turizmin MENA Bölgesi’nde Ödemeler Dengesi Üzerindeki Etkisi196
1.3.3.Turizmin MENA Bölgesi’nde Gelir Etkisi197
1.3.4.Turizmin MENA Bölgesinde İstihdam Etkisi199
8 MENA BÖLGESİNDE BANKACILIK ve FİNANS PİYASASI 203
8.2. Genel Olarak Finansal Kurum ve Araçlar 204
8.3. Bankacılık Uygulamaları206
8.4. MENA BÖLGESİNDE BANKACILIK SİSTEMİNE İLİŞKİN ÜLKE İNCELEMELERİ 208
8.5. Sonuç-MENA Bölgesi Bankaları ile Ülkemiz Bankaları Arasındaki Uyuşmazlıklar 225
9 MENA ÜLKELERİNDE MENKUL KIYMET BORSALARI 231
9.1. GİRİŞ-MENA PİYASASININ TEMEL ÖZELLİKLERİ 231
9.2. MENA BÖLGESİNDE MENKUL KIYMET BORSALARI 232
9.3. MENA BÖLGESİNDE YER ALAN BORSALARIN ULUSLARARASI ORGANİZASYONLARA ÜYELİKLERİ 234
9.4.10. Birleşik Arap Emirlikleri250
10MENA ÜLKELERİNDE VERGİ SİSTEMİ VE POLİTİKASI 261
10.2.17. Birleşik Arap Emirlikleri288
11MENA ÜLKELERİNDE DÜZENLEYİCİ REFORMLAR 303
11.2. DÜZENLEYİCİ REFORMLAR: TEMEL TANIMLAR 305
11.3. MENA ÜLKELERİNİN TEMEL ÖZELLİKLERİ 308
11.4. DÜZENLEYİCİ REFORM UYGULAMALARI 315
11.4.1. İşgücü Piyasasına Yönelik Düzenleyici Reformlar316
11.4.2. Kamu Mali Yönetimine Yönelik Düzenleyici Reformlar319
11.4.3. Telekom Sektöründe Düzenleyici Reformlar321
11.4.4. Dış Ticaretle İlgili Düzenleyici Reformlar326
11.5. MENA ÜLKELERİNİN İŞ VE ÇALIŞMA ORTAMINA YÖNELİK DÜZENLEYİCİ REFORM PERFORMANSI 327
11.6. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME 333