Adem KÖSE
Lisansüstü Dönem Çalışması
Konusu
Bu çalışmada Katılım Bankacılığı ve uygulamalarının küresel ekonomik krizlere karşı duyarlılığı ele alınmıştır. Katılım Bankacılığının küresel ekonomik krizlere karşı verdiği tepkiler Mevduat Bankaları ile karşılaştırılmış, tüm dünyada son yıllarda yükselen bir değer olan Katılım Bankacılığının küresel ekonomik krizlerden daha az etkilendiği ortaya koyulmuştur.
İçerik ve Bulgular
ÇALIŞMANIN İÇERİĞİ VE BULGULAR
2 Finansal Piyasalar ve Bankacılık Sektörü.. 2
2.1 Bankacılığın Tarihsel Gelişimi2
2.2 Türk Bankacılığının Tarihsel Gelişimi3
2.2.1 Osmanlı İmparatorluğu Dönemi (1847 – 1923). 3
2.2.2 Ulusal Bankalar Dönemi (1923 – 1933). 4
2.2.3 Kamu Bankaları Dönemi (1933 –1945). 5
2.2.4 Özel Bankalar Dönemi (1945 – 1960). 6
2.2.5 Planlı Dönem (1960 – 1980). 6
2.2.6 Serbestleşme ve Dışa Açılma Dönemi (1980 – 2002). 7
2.2.7 Yeniden Yapılandırma Dönemi (2002 – 2007). 7
3 Bankacılık Sektöründe Katılım Bankacılığı ve Uygulamaları. 9
3.1.1 Katılım Bankacılığının Tarihi9
3.1.2 Katılım Bankacılığının Kurulma Amaçları10
3.1.3 İlahiyatçıların Faize Bakışı11
3.2 Mevduat Bankacılığı ile Katılım Bankacılığı arasındaki Farklar. 14
3.3 Katılım Bankacılığının Kullandığı Temel Yöntemler. 15
3.3.1 Fon Toplama Yöntemleri15
3.3.2 Fon Kullandırma Yöntemleri16
3.3.3 Katılım Bankaları İle Bankaların Hizmetleri ve Diğer Yönlerden Karşılaştırılması24
3.4 Türk Katılım Bankalarına Genel Bakış. 27
4 Finansal Krizlerin Ortaya Çıkış Nedenleri ve Bankacılık Sektörüne Etkileri. 33
4.1 Finansal Krizlerin Ortaya Çıkış Nedenleri34
4.1.2 Uluslararası Sermaye Hareketleri34
5 Katılım Bankaları Finansal Kriz Etkileşimi. 48
5.1 Katılım Bankacılığının Küresel Krizlere bakışı48
5.2 Bankacılığın Karşılaştığı Genel Riskler. 51
5.2.3 Menkul Kıymet Fiyat Riski56
5.3 Katılım Banklarında Finansal Krizin Etkileri60
6 Dünya ve Türkiye’de Katılım(Islamıc) Bankacılığa İlişkin Ekonomik Veriler. 63
6.1 Dünyada Katılım(İslamic) Bankaları Mevduat Bankaları Karşılaştırılmasına İlişkin Veriler 64
6.1.1 Katılım Bankalarının İşlem Türleri Bazında Kriz Duyarlılığı67
6.1.2 Finansal Krizler Sonrasında Bankaların Performansları72
6.2 Türkiye’de Katılım(İslamic) Bankaları Mevduat Bankaları Karşılaştırılmasına İlişkin Veriler 73
6.2.2 2013 Sonu İtibariyle Katılım Bankalarımızın Sektördeki Payı78
6.2.3 2013 Üçüncü Çeyrek İtibariyle Katılım Bankalarının Başlıca Finansal Büyüklükleri79
6.3 Faizsiz Bankacılık-Kriz Etkileşimine İlişkin Genel Değerlendirme. 81
6.3.1 Katılım Bankacılığını Küresel Finansal Krizlerden Kurtaran Faktörler. 82
Sonuç
Bu araştırmanın ana amacı Katılım Banklarının finansal krizlere karşı duyarlılığını araştırmak ve bu krizlere verdiği tepkileri ele almaktır. Araştırmanın teorik kısmında finansal piyasalar ve bankacılık sektörü incelenmiştir. Bu kısım bankacılığın tarihsel gelişimi ve Türk Bankacılığının tarihsel gelişim olarak sınıflandırılmıştır. Türk Bankacılığının tarihi Osmanlı İmparatorluğu dönemi, Ulusal Bankalar dönemi, Kamu Bankaları dönemi, Özel Bankalar dönemi, Planlı dönem, serbestleşme ve dışa açılma dönemi ve yeniden yapılandırma dönemi olarak incelenmiştir.
Sonraki kısımda Katılım Bankacılığı ve uygulamalarına genel bakış yapılmış, Katılım Bankacılığı tarih, kurulma amaçları ve islam hukuku ilişkisi çerçevesinde incelenmiştir. Mevduat Bankacılığı ile Katılım Bankacılığı arasındaki farklar gözlemlenmiş. Katılım Bankacılığını kullandığı fon toplama ve fon kullandırma yöntemleri açıklanmıştır.
Türk Katılım Bankacılığına genel bakış yapıldığında 1980 yılında Özel Finans Kuruluşları olarak faaliyet göstermeye başlamıştır. Türkiye’deki Katılım Bankalarının tam anlamı ile islami bankacılık olarak nitelendirmek mümkün olmaz. Türk Katılım Bankacıları Türkiye’nin hukuki ve ekonomik anlayışı İslami Bankacılık anlayışından farklı olmasına rağmen sisteme ters düşmemek ve yasalar çerçevesinde faizi fon toplama ve kullandırma faaliyetlerini saf dışı tutarak, neredeyse bütün bankacılık faaliyetlerini yerine getirmektedirler. 2008 krizinde sonra Türkiye’deki Katılım Bankaları büyümesi hız kesmemiş şube sayılarındaki büyüme oranlarında %21’lere varan, personel sayılarındaki büyüme oranlarında %20’lere varan, Toplam varlıklardaki büyüme oranlarında %30’lara varan yıllık büyümeler görülmüştür. Diğer bankacılık rakamlarında da büyüme olmasına rağmen Katılım Bankalarının rakamlarındaki çok daha büyük yükseliş sonrasında Katılım Bankacılığının sektör içindeki payında büyüme olmuştur.
Finansal krizlerin ortaya çıkış sebeplerine bakıldığında ülkelerin uyguladığı aşırı borçlanma, uluslararası sermaye hareketleri, enflasyon ve döviz kuru politikalarının çok büyük etkisi olduğu görülmektedir. Ayrıca finansal piyasaların aktif yapısındaki bozukluklar, kredibilitesi düşmüş menkul kıymetler ve türev ürünler sektörde hem balon diye tabir edilen riskli büyümelere hem de ani dalgalanmalara ve krizlere kapı aralamaktadır.
Finansal krizler kurum bazında sistemik ve sistemik olmayan diye temel ayrıma tabi tutulsa da bütün dünya ekonomisi ele alındığında farklı isimlerle de anılabilmektedir. Çalışmanın esas konusu olan bankacılık krizleri mercek altına aldığında, krizlerin ortaya çıkışında tek bir nedende ziyade birden çok nedenin varlığı görülmektedir. Bu nedenlerin başlıcaları sıralanacak olursa makroekonomik durum, izlenilen finansal serbestleşme politikaları, kredi hacminde görülen kontrolsüz artış ve bankaların yönetimle ilgili operasyonel problemleri ve bunların yol açtığı aktif yapısındaki bozulmalardır. Aktifteki varlıkların teminat yapılarının sağlam olmaması ve kredibilitesi düşük varlıkların aktife alınması kurumun krizlere karşı dayanıklılığını neredeyse sıfıra kadar indirebilmekte ve bankalar çok kısa zaman içinde yıkıcı likidite krizlerine girebilmektedirler.
Katılım Bankaları kriz dönemi içinde geleneksel finans sektörüne oranla çok daha az etki altında kalmıştır. Özellikle 2008 ve sonrası yıllara bakıldığında faizsiz bankacılıktaki istikrar ve büyüme oranları katılım bankalarının çalışma prensiplerinin ve aktif yapılarının finansal krizlere daha dayanıklı olduğu şeklinde yorumlanabilir. Katılım bankalarının geleneksel bankalara oranla çok daha gerçekçi ticari ilişkilere ve reel teminat yapılarına bağlı aktif yapısı, bankanın aktif yapısının bozulmasını geciktirmektedir. Ayrıca önemli bir kısmı faize duyarlı olan ve ne olursa olsun elde edilecek kardan alacağı pay ile yetineceğini beyan eden mudileri sebebiyle likidite krizlerine düşmesi ertelenebilmekte ve bankanın ani nakit ihtiyacı sistemik krizlerde sınırlı kalabilmektedir.
Ayrıca Katılım Bankacılığını mevcut küresel krizden uzak tutan beş önemli faktörün varlığından bahsedilmiştir.
· Aşırı risk almaktan kaçınmak
· Spekülasyondan uzak durmak
· Belirsizlikten kaçınmak
· Toksik varlıklara yatırımdan kaçınmak
· Toksik varlık türevlerinden kaçınmak
Risk faktörü geleneksel bankacılık için olduğu gibi Katılım Bankacılığı içinde bir tehlike oluşturmaktadır. Çalışmada faiz oranı riski, kur riski, menkul kıymet riski, kredi riski, likidite riski, operasyon riski için katılım bankalarına ilişkin değerlendirme ayrı ayrı ele alınmış bu risklerin birçoğunda Katılım Bankalarının uyguladığı çalışma prensipleri sebebiyle daha az riske açık oldukları değerlendirmesine ulaşılmıştır.