1.1.1 Lübnan
Lübnan, savaş yıllarında zarar gören fiziksel ve finansal sisteminin yenilenmesi için gerekli olan kaynağın büyük bir kısmını daha çok yerel bankalardan sağlama yoluna gitmiştir. Rafik Hariri (1992-2004, başbakan) hükümeti tarafından, artan ulusal borçlanmayı azaltmak üzere başlatılan tasarruf programı çerçevesinde kamu harcamalarının yönetilmesi, devlet gelirlerinin arttırılması, kamu teşebbüslerinin özelleştirilmesi alanında girişimler yapılmıştır.
Lübnan’da bankacılık, iç pazardaki aktivitelerin canlanması ve dışa açılımın bir sonucu olarak 2008 yılında büyük büyüme göstermiştir. Ticari bankalardaki mevduat 1992 yılında 6,6 milyar dolar, 2004 yılında 57,4 milyar dolar, 2005 yılında 57,9 milyar dolar, 2006 yılında 61,6 milyar dolar ve 2007 yılında ise, 67,2 milyar dolar seviyesine çıkmıştır. Mevduatta yaşanan söz konusu gelişme %90 oranında Lübnan vatandaşlarının mevduatındaki artıştan kaynaklanmıştır.
Lübnan’da yatırım bankacılığı ve sigortacılık belli başlı mali hizmetler arasındadır. Bankaların karlarında 2007 yılında net %30 seviyesinde artış yaşanırken, bankaların toplam varlıkları 2007 yılında 82,4 milyar dolara yükselmiştir. 2008 yılında ise bu rakam %14,6 artış göstererek 94,26 milyar dolara yükselmiştir. Bu rakam GSYİH’nın 4 katına ulaşmaktadır.
1996 yılı itibariyle uluslararası sermaye piyasalarında faaliyet göstermeye başlayan Lübnan bankaları, uluslararası piyasalardan borçlanmaya başlamıştır. Son 3 yılda Lübnan bankalarının sermayeleri önemli miktarda artmıştır. Ancak devletin sermaye yeterlilik oranını artırması, bankaları birleşmeye zorlamıştır. Bunun sonucunda bankaların sayısı 1997 yılında 80 iken 2004 yılındaki Bank Audi-Bank Saradar birleşmesiyle birlikte 60’a inmiştir. Bankacılık sektöründe özellikle Fransız olmak üzere yabancı girişimlerin ağırlığı görülmektedir. Bu sektörün %80’i, 16 bankada yoğunlaşmakta olup sektör 15.000 kişiye istihdam sağlamaktadır. (Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Lübnan Ülke Bülteni 2010, 6)